Meme kanseri kadında en sık görülen kanser türüdür. Ortalama olarak her 6-7 kadından birinde hayatının herhangi bir döneminde göğüs kanseri geliştiği bilinmektedir. Bu kanser türünde de genetik yatkınlığın olduğu, bazı genlere sahip kişilerde meme kanseri riskinin arttığı bilinmektedir. Yine anne, kız kardeş ya da teyzede göğüs kanseri öyküsü olanlar riskli gruba dahildir. Bununla beraber ileri yaş, erken menarş, geç menopoz, emzirmeme, geç doğum yapma ya da yapmama, radyasyona maruz kalma öyküsü, barsak ve rahim kanseri olma, yüksek sosyo-ekonomik düzey, hormonal ilaç kullanımı kanser riskini arttırır. Dikkat edilecek diğer bir noktada kanser yaşının gittikçe daha da düşmesidir. Meme kanseri nedeniyle cerrahi operasyon yapılan kişilerde daha sonra memenin rekonstrükte edilmesi çeşitli tekniklerle mümkün olmaktadır. Tedavi sonrası kadınsı kimliğinde eksiklik hissetme nedeniyle meme rekonstrüksiyonu (meme onarımı) ameliyatının yapılması hem kişiye moral olmakta hem de sosyal hayata entegrasyonunu hızlandırmaktadır.
Tekrardan Meme Oluşturulmasında (Meme Rekonstrüksiyonu) Kullanılan Teknikler
Öncelikle meme rekonstrüksiyonu öncesi, kanser merkezlerinin görüş farklılığı olmakla beraber, en az 1 yıl kanserin tekrarlamadığından emin olmak için beklemek gerekir. Tedaviden onkolog haberdar edilmeli ve görüşü alınmalıdır.
En basit yöntem, yeterli örtücü dokuya sahip ve radyoterapinin etkisinin sınırlı olduğu vakalarda protez yerleştirilmesidir. Bu teknik, dışarıdan verilecek sıvı ile şişirilen ekspendır protezlerle başlayıp daha sonra kalıcı protez yerleştirilmesi ile devam edebilir. Çabuk sonuç alınması, kısa süren ameliyat süreleri avantajlı olsa da yeterli meme dokusu olmayan radyoterapili hastalarda protezin cildi yırtarak dışarı çıkması veya hemen cilt altından hissedilme durumu dezavantajıdır. Bu gibi durumlarda sırtta bulunan kas dokusun protezi üstüne çevrilmesi ya da meme dokusu altında bulunan kasında sağlam ve tümörsüz olması durumunda protezin kas altına yerleştirilmesi tedavinin başarısı için gereklidir. Bazı durumlarda ise kasla onarım yapılması esnasında uygun yuvanın oluşması amacıyla ekspendır protez yerleştirilmesi kalıcı onarım için gerekli olmaktadır.
Kişinin karın bölgesinde bulunan “transvers rektus abdominis kasının (TRAM Flep)” meme bölgesine çevrilmesi ile meme oluşturulması nispeten daha güvenlidir. Burada kas bir ucundan derisiyle beraber serbestlenip meme bölgesine getirilir ve uygun pozisyonda sabitlenir. Bazı durumlarda kas dokusunun kesilen uçtaki damarları uygun alıcı damarlara dikilerek kasın kan dolaşımı desteklenir.
Serbest doku aktarımları ile de meme rekonstrüksiyonu yapılır. Karın bölgesinde bulunan cilt-cilt altı doku besleyici damarları korunup serbest olarak meme bölgesine taşınır ve mikro cerrahi yöntemle uygun damarlarla anastomoz yapılır. Bu tekniğe “DIEP Fleple” onarım denmektedir ve son zamanlarda oldukça popüler hale gelmiştir. Uzun süren ameliyat tek handikabıdır.
Meme onarımında tüm alternatifler hasta ile paylaşılmalı ve hastanın karar vermesi beklenmelidir. Hastanın yaşı, genel sağlık durumu, beklentileri ameliyat tipinin belirlenmesinde önemlidir.
Özür dilerim ben yeni ameliyat oldum.radyo terapide göreceğim.ne zaman ameliyatla protez taktirabilirim.göğsün tamamı ve koltuk altı alındı.
Bu ameliyatlar SGK kapsamında olup ek ücret ödemiyorsunuz. Kullanılacak ameliyat tekniği kişinin önceki tedavisine, radyoterapi görüp görmemesine ve anatomik tedavisine bağlı değişiyor. Aynı zamanda hastanın tercihleri de mutlaka dikkate alınıyor.
mrb dr bey ben 27 yaşındayım.2yıl önce meme ca dan dolayı mastektomi oldum.buyüzden mememi yaptırmak istiyorum hangi yöntem kullanılacağı neye göre belirleniyor ve maliyeti ortalama nekadar öğrenebilirmiyim?yardımcı olursanız çok mutlu olurum.tşk ediyorum